26 Mayıs 2014 Pazartesi

Eserin Adı : Aleksandros ya da Düzmece Yalvaç
Eserin Orjinal Adı :
Yazar : Lukianos
Yayınlanma Tarihi ve Yeri : 1997,İStanbul
Sayfa Sayısı : 39
Puanım : 4.5
Konusu : İnsanlar çok eski çağlardan beri, bir ölünün dirilmesini bekliyordu. Dirilen isterse insan olması, her seferinde içlerinde kendileri için de bir umut ışığı parlıyordu. İşte Aleksandros adında düzmece yalvaç, tanrı Asklepios'un dirileceğini haber verince, ahali büyük bir sevince kapılmış, olayın gerçekleşmesini büyük bir umutla, istekle beklemişti. Bu kez tanrı küçük bir yılan ya da kertenkele yavrusu olarak dünyaya gelmiş, adına yaraşır biçimde kısa sürde alamet bir yaratık olmuştu. Olayın gerçek olduğundan kuşku yoktu. Her şey göz önünde olmuştu. Ateş ile duman gibi, birini ötekinin doğurduğundan kuşku yoktu. Önce küçücük bir yılan ya da kertenkele yavrusu doğmuş, sonra birkaç gün içinde büyük bir yılan olmuştu. Arada olanları gören mi vardı? Öyleyse, bu tanrı işiydi. Bir de yılan ağzını açıp dilini oynatıyor, konuşuyorsa, artık onun tanrı olduğundan kuşku olamazdı.İnsanlar inanmaya o denli istekli olunca, dumanı çıkaracak birisi de bulunur. Öyküde okuyacağınız gibi, Aleksandros bu işte en yetkin kişidir. Daha önce de benzer yöntemlerle insanları çok aldatmış, bu işte usta olmuştur. Bu kez büyük oynar ve kazanır. Bir kez başarınca, işini büyütür. Küçük bir kentten ünü bölgeye yayılır, giderek İmparatorluğun başkentinde bile adını duyurur. Lukianos gibilerin demeleri, yazmaları kar etmez. Aleksandros alacağını elde eder; öldükten sonra, zaten, tufandır. Kurduğu tapınma bir zaman sürer, sonra dağılıp gider. İşte Lukianos'un etkisi o zaman belli olur. Aradan 1800 yıl geçer, Lukianos çağlar sonra okunur. Ancak, eskiden şöyle bir olay olmuş, Aleksandros adında düzemece yalvaç varmış, diye meraktan deği, ortaya çıkan yeni tapınmalar, tarikatlar, ocaklar, falcılar, okuyup üfleyenler, gaipten haber verenler, medyumlar, ibişler, muska yazanlar, mehdiler ibret olsun diye okunur. Yurttaşımız Lukianos'un dediği gibi, "bu yazı kiminin yanlış inançlarını çürütecek, doğru düşünenlerin de düşüncelerini pekiştirecektir."

Kitap Hakkındaki Yorumum :
M.S. 2. yüzyılda yazılmış bir eser olması ve dönemin koşullarını anlatması bakımından mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum. Bir mektup olarak yazılmış ve hiciv niteliği yüksek eser, sahte peygamber iddiasında bulunan birinin iç yüzünü anlatıyor. Kısa ve öz bir hikaye olmasına rağmen etkileyici. Tabii ki dönemin tanrılarından ve tanrıçalarından bahsediyor ama hristiyanların varlığına da değiniyor. Yazar, o dönemde Samosata diye bilinen şimdilerde Adıyaman ili sınırları içerisinde bulunan bir şehirde doğmuş. Yunan dilinde eserler yazmış olsa da Süryani kökenli ve anadili Süryanice. Bizim topraklarımızdan bir yazar olması, daha da ilgi çekici ve merak uyandıran bir eser haline getiriyor kitabı. Okumanızı tavsiye ederim. Sevgiler.
Devamını oku »

24 Mayıs 2014 Cumartesi

Eserin Adı : Gececiler Serisi 1.Kitap - Gizli Saat
Eserin Orjinal Adı : Midnighters
Yazar : Scott Westerfeld
Yayınlanma Tarihi ve Yeri : 2008, Amerika
Sayfa Sayısı : 348
Puanım : 3
Konusu : Jessica sokak kapısında duraksadı.Bunun bir rüya olması gerekiyordu: Havada milyonlarca elmas vardı, ıslak ve parlak asfaltın üzerini kaplamışlardı. Birbirlerinden sadece birkaç santimetre uzakta olan tanecikler göz alabildiğine uzanıyor, sokağın öbür ucuna kadar her yeri ve gökyüzünü dolduruyordu. Küçük mavi taneler bir gözyaşından büyük değildi. Jessica elini uzatıp taneciklerden birine dokundu. Küçük elmas titreşti, sonra parmağına aktı, soğuk ve ıslaktı, yok olup gitti. Jessica elmasların ne olduğunu anladı. Uçan tanecikler aslında yağmur damlalarıydı, havada hareketsiz duruyorlardı. Sokakta veya gökyüzünde hareket eden bir şey göze çarpmıyordu. Etrafında zaman durmuştu.

Kitap Hakkındaki Yorumum :
Seriyi sadece birinci cildi üzerinden yorumlarsam 2 puan dahi veremem ama üçleme olan serinin tüm kitaplarını bir arada yorumlayınca fena bir macera çıkmıyor ortaya. Bol bol matematikle harmanlanmış, dünya üzerinde sadece gececiler dediğimiz gece yarısına 1 dakika kala ya da bir dakika geçe doğmuş olanların yaşadığı 25. saat ve bu saatin tehlikelerini içeren bir seri. 25. saat Bibyx denilen bir kasabada yaşanıyor, matematik tahminlerine göre başka bölgelerde yaşanması ihtimalini de göz önünde bulunduruluyor. İlk kitap biraz amaçsız olmuş bu noktada sadece 25. saati anlatmak üzere yazılmış. Sanki 1. ve 2. kitap tek gibi algılanabilir. Bazı yerlerinde matematik bir mantığa oturtmak için saçmalasa da, değişik bir fantastik evren yaratıyor. Çocuk okuyucuyu daha fazla içine çekebilecek gibi. Bu sebeple Artemis'in Genç serisinden çıkarılmış. On üç harfli kelimelerin metallerle birleşince yaratıkları öldürmesi kısmı, biraz saçma geliyor insana. Çeviri de on üç harfli kelimeleri korumayı ve romanın bütünlüğünü bozmamayı başardığı için çevirmenini de tebrik etmek gerekli. İnsani duyarlılıklara pek değinilmeyen ya da bir dokunulup geçen seri, fantastik dünyayı kurmaya odaklanıyor. Bu tip eserlerin eksik noktasının burası olduğunu düşünüyorum. Yine de hayal dünyanıza yeni bir serüven daha eklemek isterseniz okumanızı öneririm. Sevgiler.
Devamını oku »

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Eserin Adı : Kutsanmış Kan - Kan Günlükleri 1. kitap
Eserin Orjinal Adı : Blood Will Tell - Warriors Of Ankh Book One
Yazar : Samantha Young
Yayınlanma Tarihi ve Yeri : 2012, Amerika
Sayfa Sayısı : 280
Puanım : 2.5
Konusu : Karanlık bir dünyada küçük bir ışık ararsın
Bulduğunda ona sımsıkı sarılırsın
O ışık sana ihanet ettiğinde ise
En Karanlık Dünya Sen Olup Çıkarsın

Eden bir "Kutsanmış", Ankhların deyimiyle bir Ruh Yiyici'dir. Kutsanmışlar, insanların ruhlarıyla beslenerek hayatta kalabilen canlılardır ve bunu ilk yaptıklarında bir insanın ruhunu tamamen almaları yani onu öldürmeleri gerekmektedir. Henüz bunu gerçekleştirmeyen Eden, her an artan açlığına karşı büyükmücadele vermektedir. Bunun en büyük nedeni de, bir insan olduğunu sandığı Noah'dır.

Eden, çok sevdiği arkadaşı Noah'nın aslında insan değil de, Kutsanmışları avlamakla görevli bir Ankh olduğunu öğrenir ve büyük hayal kırıklığı yaşar. İhanete uğradığını düşünen Eden öfkeye teslim olur ve ilk ruhunu almaya karar verir. Diğer yandan onu bu durumdan kurtarmaya çalışan Noah ve diğer Ankhlar, Eden'in bu dürtüsünü yok etmek için planlar yapmaktadır. Bir yanda kızgın, kırgın ve öfkeli bir Ruh Yiyici, diğer yanda ona doğruyu göstermeye çalışan bir Ankh vardır şimdi…

"Samantha Young fantezi, romantizm ve entrikayı çok iyi harmanlamış."
Publishers Weekly

"Kutsanmış Kan, insanı şaşkına çeviren konuya sahip harika bir kitap. Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum."
Once Upon A Twilight

"Kalp atışını hızlandıran bir aksiyona sahip bu kitap tek kelimeyle şahane."
Electrifying

"Bu seri yeni takıntım... Kesinlikle bayıldım. 5 üstünden 5 yıldız veriyorum!"
Good Choice

Kitap Hakkındaki Yorumum :
Sevdiğim türde kitaplardan birisini daha okudum ve sizin için yorumlamak istedim. Konusu itibariyle ilgi çekici olmakla birlikte dili çok basit. Bu basitlik çeviriden mi kaynaklanıyor yoksa yazarın kullandığı dilden mi bunu anlamadım. Her koşulda, hikayede çok daha fazla detaya ihtiyaç duyulduğu aşikar. Daha detaylı tasvirlerle inanılmaz bir fantastik eser olabilirmiş. Mısır mitlerinden yola çıkılan kitapta ne yazık ki karakterlerin tasvirleri, mekan anlatımları çok zayıf. Konu detaylandırılmadan hızla anlatılmış. Sanki bir kitabın özeti gibi. Yazar böyle iyi bir konuya yazık etmiş.
Orjinalinde de kullanılan kitap kapağını çok beğendim. İlgi çekici ve kitabın içeriğini merak ettiren bir kitap kapağı. Keşke kitabın içinde de aynı havayı bulabilseydim. Fantastik edebiyatın hatırına 2.5 puan verdim. Edebi değeri çok düşük seviyede. Konunun iyi olmasının hatırına okunabilir. İyi okumalar dilerim.
Devamını oku »

2 Mayıs 2014 Cuma

Eserin Adı : Açlık Oyunları 1. kitap
Eserin Orjinal Adı : The Hunger Games
Yazar : Suzanne Collins
Yayınlanma Tarihi ve Yeri : 2008, Amerika
Sayfa Sayısı : 384
Puanım : 3.5
Konusu : Etkileyici bir fantastik dünya, bitmek bilmeyen bir aksiyon Açlık Oyunlarında bir sonraki sayfaya geçmek için sabırsızlanacaksınız.

Etrafınızdaki başka herkes sabahı göremeyeceğinizden eminken vahşi bir ortamda kendi başınıza hayatta kalabilir misiniz?

"Bu kitaba o kadar bağımlı kaldım ki, yemeğe çıktığımda bile kitabı yanımda taşıdım ve masanın altında okumaya devam ettim. Hikayesi beni birçok gece uykusuz bıraktı çünkü bitirdiğimde bile, yatakta bu kitabı düşünmeye devam ettim. Açlık Oyunları kesinlikle büyüleyici."
Stephenie Meyer

"Elimden bir türlü bırakamadım… Bağımlısı oldum."
Stephen King

Kazanmak ün ve talih, kaybetmek ise kesin ölüm anlamına gelir.
Bu Oyunun Galibinin Karnı Doyacak Kaybeden İse Ölümle Tanışacak...
Açlık oyunları başlasın...

Kitap Hakkındaki Yorumum :
Bu tarz kitapları okumayı her zaman sevmişimdir. Verdiğim puan da bunun etkisi büyük. Filmlerini izlediğimde üstün bir hikaye izlenimi vermemişlerdi bana. Epey bir açık ve eksik söz konusuydu. İlk kitabı okumamın ardından kafamdaki bir çok soru işareti çözülmüş oldu. Yazarın kitabı yazmaya bir yunan mitinden etkilenerek başlamış olması kitaba daha fazla ısınmama sebep oldu. Yoksa kitabın dış kapağı oldukça itici. Adeta beni okuma diyor. Bunca zaman okumayı ertelemem de bu sebeple sanırım. Dış kapağa oy vermem gerekirse kitap iki puan bile alamaz benden. Ama yunan mitolojisinin ve fantastik edebiyatın hatırına puanımı yüksek tutuyorum. Katniss in film boyunca Gale ve Peeta arasında gidip gelmesinin sebebini kitabı okuyunca anlıyorsunuz. Peetayla arkadaş olamamasına rağmen önemli bir geçmişi var. Mıntıkalarda yaşayanların en önemli sorunları açlık elbette. Film de bunu nispeten yansıtmışlar. Kitapta hemen her bölüm de Katniss in yemekle ilgili bir çıkarım var ki bu da adının hakkını verdiğini gösteriyor. Kitap basit bir dille yazılmış olmasına rağmen, okuyucuyu merak ettiren bir üslubu kesinlikle var. Bu türün okurları tarafından oldukça sevilmesini ve filmleştirilmesini anlayabiliyorsunuz. Ancak bir Twilight efsanesi havası da yok. Film de ki oyunculardan Peeta nın kesinlike yanlış cast olduğunu düşünüyorum, çok itici bir tip seçmişler. Kitaptaki Peeta çok daha pozitif ve sevimli birisi. Ne yazık ki Katniss i de Jennifer Lawrence olarak canlandıramadım gözümde kitabı okurken. Onunda ikinci yanlış cast olduğunu düşünüyorum. Ve filmde budanmış hikayeden dolayı mı, yoksa sebebi başka mı bilmiyorum ancak Jennifer Lawrence ın karakteri tam olarak algılayamamış olduğunu düşünüyorum. Edebi değeri yüksek olmasa da detaylarla işlenmiş bir hikaye örgüsü kurulmuş. Tekrar elinize alıp okumak ya da izlemek istemeyeceğiniz, bir kere okumakla tüm verileri elde edeceğiniz bir oku geç kitabı. Okumayanlara şimdiden iyi okumalar dilerim.
Devamını oku »